Daha fazla bilgi için lütfen İngilizce sayfama bakınız.


Hover over the badge to see what it provides.




A. Övgün 1988 yılında Kıbrıs'ta doğdu. 2005 yılında Girne 19 Mayıs Türk Maarif Koleji'nden mezun oldu. 2010 yılında Fizik Lisans derecesini Türkiyenin en iyi ingilizce eğitim veren devlet araştırma üniversitelerinden İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE)'den bölüm ikincisi olarak aldı. Lisans eğitimi sırasında  Prof. Dr. Durmuş Ali Demir tarafından verilen yüksek lisans ve doktora derslerinden Genel Görelilik ile Kuantum Alan Teorisini alıp bu konulardaki merağını somut bilgiyle pekiştirdi.

 2010-2011 yılları arasında İngilteredeki South East Physics Network (SEPnet) den aldığı burs ile 1 sene Southampton üniversitesinde Astroparçacık fiziği ve Karanlık Madde üzerine araştırma yapıp yüksek lisans ve doktora dersleri aldı.

2011 Eylül ayında memleketi Kuzey Kıbrısa geri dönüp Southampton Üniversitesinden aldığı dersleri (Genel Görelilik, Kozmoloji, Kuantum Alan Teorisi 1 ve Standard model) de saydırıp Kıbrıslı ünlü fizikçi Prof. Dr. Mustafa Halilsoy'un danışmanlığında Fizik yüksek lisans derecesini 2013 şubat ayında Doğu Akdeniz Üniversitesinde (DAÜ) ve  2016 Haziran ayında ise doktorasını 20 makale yayınlayarak tamamladı. 1.5 Yüksek lisans ve 3.5 doktora eğitimi süresince tam zamanlı araştırma görevlisi olarak DAÜde çalıştı. 

Doktora sonrası, DAÜ'de bir yıl boyunca yarı zamanlı doktoralı Fizik öğretim üyesi olarak çalıştı. 

 Şili devletinin Bilimsel ve Teknolojik Kalkınma için Ulusal Fonuna yazdığı doktora sonrası 3 senelik projesi kabul alması ile birlikte (Pontificia Universidad Católica de Valparaíso) PUCV’ye doktora sonrası (post-doc) araştırma çalışmaları yapmak için gitti. Post-doc süresince dünyanın en saygın kuruluşlarından olan İsviçre’deki CERN Teorik Fizik Bölümü’ne, Kanada’daki Waterloo Üniversitesi ve Perimeter Teorik Fizik Enstitüsü (Robert Mann), Amerika Birleşik Devletleri’ndeki California Devlet Üniversitesi Fresno (Douglas Singleton) ve Stanford Üniversitesi ( Leonard Susskind)'in misafir araştırmacısı olarak katılma fırsatı buldu ve dünyanın en ünlü fizikçileriyle çalışma fırsatı yakaladı. En son olarak da Princeton İleri Araştırmalar Enstitüsü’deki  Teorik Fizikte Beklentiler 2018: Kubitlerden Uzayzamana adlı yaz okuluna kabul alıp katıldı.

Amerikan Fizik Derneği (APS), Kanadalı Fizikçiler Birliği (CAP), Avrupa Fizik Derneği (EPS), Matematiksel ve Teorik Fizikte Güney Avrupa Ağı (SEENET-MTP), Türk Astronomi Derneği (TAD) ve Amerikan Matematik Derneği (AMS) üyesidir ve Bumblebee İleri Araştırma Enstitüsü'nün kurucularından biridir.

Çalışma konuları:  Genel görelilik, Kozmoloji, Astroparçacık fiziği, Karadelikler, Solucan delikleri, Karadeliklerin termodinamiği, Hawking ışıması, Enflasyon, Kütleçekimsel mercekleme, Modifiye yerçekimi teorileri, ve AdS / CFT.


Tüm Haberleri Göster

Ali Övgün'ün İki Makalesi Astrophysics and Space Science ve The European Journal of Physics Plus Dergilerinde Yayınlandı

Ali Övgün
Yayınlanma Tarihi: 13 Ağustos 2016, Cumartesi

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Ali Övgün Makedonya’nın Kalkandelen (Tetova) ilindeki Tetova Devlet Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Kimet Jusufi ile ortak iki makale yayınladı.

“Dönen Yüklü Kara Sicimlerden Kütleli Vektör Parçacıkların Tünellemesi (Tunneling of massive vector particles from rotating charged black Strings)” adlı makaleleri Springer yayın evinin “Astrophysics and Space Science” (SCI-2.263 Impact Factor) dergisinde; “Kütleli Vektör Parçacıkların Komütatif Olmayan Yüklü Kara Deliklerden Tünellemesi (Massive Vector Particles Tunneling From Noncommutative Charged Black Holes and its GUP-corrected Thermodynamics)” adlı makaleleri ise aynı yayın evinin “The European Journal of Physics Plus ” (SCI-1.377 Impact Factor)” dergisinde yayınlandı.

Söz konusu yayınlanan makalelere http://link.springer.com/article/10.1007/s10509-016-2802-4 internet adresinden de ulaşılabilir.

Dr. Övgün, uluslararası ortak çalışmaların önemini vurgulayarak, ülkenin ve üniversitenin tanıtımında uluslararası çalışmaların son derece önemli olduğunu vurguladı. Dr. Övgün, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye’den çeşitli gruplarla ortak proje ürettiklerini belirterek evreni kozmoloji, kara delikler ve solucan delikleri ile anlamanın amacında olduklarını dile getirdi.

Geçtiğimiz Mayıs ayında kabul alan söz konusu makalelerin Hawking ışımasının değişik karadelik ve kara sicim yapılarına uygulanması sonucunda ortaya çıktığına değindi. Karadeliklerle, maddenin yapısının anlaşılabilmesi için önce mikro karadelik denilen olguyu anlamak gerektiğine vurgu yapan Dr. Övgün, mikro karadelikler ya da kuantum karadelikleri de denilen “ilksel kara delikler” çok küçük boyutlarda olan karadelikler olduğuna dikkat çekti. 1970’li yıllarda ünlü fizikçilerden Stephen Hawking ve Bernard Carr karadeliklerin ilksel kozmostaki oluşum mekanizması üzerine araştırmalarda bulundukalrını ve kara delik kavramını geliştirerek “mini karadelik” adı verilen, yıldızsal karadeliklere nazaran son derece küçük karadeliklerin bol miktarda bulunduğu sonucuna vardıklarını bildirdi.

Dr. Övgün, sözlerine “bugün Cern’de yapılan deneylerde de mini karadeliklerin oluşabileceği düşünülmektedir. Karadelik denilen şey, kütlenin kendi içine çökmesinden oluştuğu için, direk kütleyle ilgili bir olgudur. Parçacığın küçük olması, karadelik oluşturma açısından daha büyük enerji demektir. Yani kütle küçüldükçe karadelik oluşması için muazzam enerjiler gerekmektedir. Büyük patlama anındaysa muazzam bir enerji açığa çıkmıştı. Bu da çok çok küçük karadeliklerin oluşması için zemin oluşturmuş olabilir. İlk büyük patlama anında oluşan ilk şey sicimlerdi. O zaman bu sicimler mini karadelikler olmalıdır. Bu durum garip görünmesine rağmen mantıklıdır. Birbirleri çevresinde dönen sicimler daha büyük parçacıkları oluşturur” şeklinde devam etti.

Sicim teorisinin ardındaki temel fikir, Standart Model’in temel parçacıklarının, esasında tek bir basit cismin, yani bir sicimin, farklı tezahürleri olduğudur. Bir elektronu, özel bir iç yapısı olmayan bir nokta olarak düşünürüz. Sadece bir nokta olan cisim hareket etmekten başka bir şey yapamaz. Ancak, sicim teorisinin doğruluğu kabul edilirse, “son derece güçlü bir mikroskop” altında elektronun sadece bir nokta olmadığını, aslında küçük bir sicim halkası olduğunu görürüz. Bir sicim, hareket etmenin yanında, farklı şekillerde de titreşebilir. Belli bir titreşim gerçekleştirirken, onun bir sicim olduğunu anlayamayacağımız uzaklıktan baktığımızda, sadece bir elektron görürüz. Farklı bir titreşimdeyken ise bir nötron, proton veya diğer herhangi bir parçacık olarak gözlemleriz. Bir gitar telinin farklı titreşimlerle farklı notalar meydana getirmesi ile benzetilen sicim parçacıklarının farklı titreşimlerde farklı şekilde tezahür etme fikri, sicim parçacıklarının da aynı bir gitar teli gibi belli bir gerilime sahip olduğunu da öne sürer.